EMG
28 Temmuz 2023



EMG ÇEKİMİ


Çevrenin farkında oluşumuz ve yine çevreye uyum sağlamak için ortaya çıkan tepkilerimiz biyoelektriksel süreçlerle olabilmektedir.

Çevredeki, fizik (ışık, ısı, yanma, batma, ağrı, temas, basınç vs) ve kimyasal faktörler (tad ve koku oluşturan bileşikler), ile organizmanın durumunu belirten faktörler (pozisyon, gerilme, yer çekimi, açlık vs) özel reseptörleri vasıtası ile elektriksel sinyallere dönüştürülerek ilgili duyu sinirlerine aktarılır. Bu duyu sinirleri aldığı elektrik sinyalini omurilik vasıtası ile merkezi sinir sistemine aktarır, sinyaller orada değerlendirilir, bellektekiler ile kıyaslanır ve duyum olarak algılanır.

Organizmada algılanan bu duyumlar organizmanın çevreye karşı durumunu belirler ve çevrenin durumuna uyum göstermek için organizmada tepkiler oluşur, doğaldır ki bu tepki, organizmanın korunması ve yaşamını, giderek türünü devam ettirmesine yöneliktir.

En bilinen tepki de harekettir. Beyindeki hareketten sorumlu jeneratör hücrelerden çıkan elektriksel sinyaller omuriliğe ve oradan kaynak alan sinir telleri vasıtası ile ilgili kaslara ulaştırılırlar. İşte bu duyu ve hareket sinyallerini ileten sinirleri, tıpkı binlerce izole edilmiş iletken telin bir araya geldiği telefon kablolarına benzetebiliriz.